Demir Kafes - Max Weber ve Weberci Marksizm

Autor: Michael Löwy
CHF 18.25
ISBN: 978-605-314-304-8
Einband: Kartonierter Einband (Kt)
Verfügbarkeit: Folgt in ca. 10 Arbeitstagen
+ -

Marx ve Weber, icinde yasadigimiz dünyayi anlamak icin vazgecilmez öneme sahip iki düsünür. Bu dünya ki, 19. yüzyildan farkli bicimlerde olsa da hala kapitalist olmayi sürdürmekte. Kuskusuz, bu iki yazarin sundugu kuramsal araclar bazi günümüz gercekliklerini -örnegin ekolojik krizi- anlamamizda her zaman yeterli olmuyor; ama bu kesinlikle daha az önem arz ettikleri anlamina gelmez. Zira kendini bireylere amansiz bir alinyazisi gibi dayatan gayri sahsi güclerin -piyasa, finans, borclanma, krizler, issizlik- bütüncül iktidarina her zamankinden daha cok, Marxin ya da Weberin döneminde oldugundan cok daha fazla boyun eger durumdayiz. Hicbir dönemde, modern sinai kapitalist uygarligin celikten kurallari, halklar üzerinde bu denli baskici ve zorlayici bir güc uygulamamisti. Yeni kusak yazarlardan Aurélien Berlanin yazdigi gibi, tüm vecheleriyle dis mihraklarca yönetilen bir dünyanin boyundurugunda kisilip kalmislik hissi her alanda daha da güclenmekte.

Fritz Langin Metropolisinin ilan ediyor göründügü gibi, gelecek zamanlarin köleligine mahkm muyuz Bu bir Verhangnis, yani önüne gecilemez, hicbir sekilde kacmanin mümkün olmadigi kör bir talih midir Marxin kanaati asla bu yönde degildi; ne Weberci Marksistlerin ne de Adorno ve Horkheimerin tüm radikal karamsarligina ragmen. Acaba Weberin kanaati bu muydu diye sorabiliriz kendimize. Kaldi ki eserinin bazi bölümleri bunu dogrular nitelikte Onda bazen Nietzscheci kahramansi bir boyun egisi buluyoruz. Ama bazen, eserinin bazi bölümlerinde, bilhassa Protestan Ahlakinin son paragraflari, bize tam tersine, ütopyaya, Ernst Blochun Wunschlandtschaften olarak adlandirdigi arzu manzaralarina acik bir pencere birakmis görünüyor. Bunu, Antonio Gramscinin sözünü ettigi, aklin karamsarligi ile istencin iyimserligi arasinda kurulan vazgecilmez ortaklik olarak görebiliriz iste elinizdeki kitap da, atki ve cözgülerinin bu ortakliginda dokunmustur.



-M. Löwy-

Marx ve Weber, icinde yasadigimiz dünyayi anlamak icin vazgecilmez öneme sahip iki düsünür. Bu dünya ki, 19. yüzyildan farkli bicimlerde olsa da hala kapitalist olmayi sürdürmekte. Kuskusuz, bu iki yazarin sundugu kuramsal araclar bazi günümüz gercekliklerini -örnegin ekolojik krizi- anlamamizda her zaman yeterli olmuyor; ama bu kesinlikle daha az önem arz ettikleri anlamina gelmez. Zira kendini bireylere amansiz bir alinyazisi gibi dayatan gayri sahsi güclerin -piyasa, finans, borclanma, krizler, issizlik- bütüncül iktidarina her zamankinden daha cok, Marxin ya da Weberin döneminde oldugundan cok daha fazla boyun eger durumdayiz. Hicbir dönemde, modern sinai kapitalist uygarligin celikten kurallari, halklar üzerinde bu denli baskici ve zorlayici bir güc uygulamamisti. Yeni kusak yazarlardan Aurélien Berlanin yazdigi gibi, tüm vecheleriyle dis mihraklarca yönetilen bir dünyanin boyundurugunda kisilip kalmislik hissi her alanda daha da güclenmekte.

Fritz Langin Metropolisinin ilan ediyor göründügü gibi, gelecek zamanlarin köleligine mahkm muyuz Bu bir Verhangnis, yani önüne gecilemez, hicbir sekilde kacmanin mümkün olmadigi kör bir talih midir Marxin kanaati asla bu yönde degildi; ne Weberci Marksistlerin ne de Adorno ve Horkheimerin tüm radikal karamsarligina ragmen. Acaba Weberin kanaati bu muydu diye sorabiliriz kendimize. Kaldi ki eserinin bazi bölümleri bunu dogrular nitelikte Onda bazen Nietzscheci kahramansi bir boyun egisi buluyoruz. Ama bazen, eserinin bazi bölümlerinde, bilhassa Protestan Ahlakinin son paragraflari, bize tam tersine, ütopyaya, Ernst Blochun Wunschlandtschaften olarak adlandirdigi arzu manzaralarina acik bir pencere birakmis görünüyor. Bunu, Antonio Gramscinin sözünü ettigi, aklin karamsarligi ile istencin iyimserligi arasinda kurulan vazgecilmez ortaklik olarak görebiliriz iste elinizdeki kitap da, atki ve cözgülerinin bu ortakliginda dokunmustur.



-M. Löwy-

Autor Michael Löwy
Verlag Ayrinti Yayinlari
Einband Kartonierter Einband (Kt)
Erscheinungsjahr 2018
Seitenangabe 176 S.
Ausgabekennzeichen Türkisch

Weitere Titel von Michael Löwy